KALECİ NASIL PENALTI KURTARIR

Uruguaylı kaleci Fernando Muslera, Lazio'dan Galatasaray'a transfer olduğunda İtalyan taraftarların ''Hatalı goller yiyen pahalı transfer'' şeklinde dikkat çeken yorumları aklıma takılmıştı. Mutlaka kaleci hataları olacaktır ama uzun süre Taffarel'le çalıştığı için stilinde mükemmel gelişmeler göstermişti. Hatta degaj atarken yana eğimli yarım volesi de Taffarel'e ait bir özelliktir. Şu anda, Muslera'nın Türkiye'ye gelmiş geçmiş en iyi 4-5 kaleciden biri olduğu konusunda hemfikiriz. Fakat hataları da var. 

Galatasaray'ın 2-3 yıldır kornerlerden yediği gollerin bir çoğunda, aslında Muslera'nın ''feyk atarak kale çizgisine geri dönme hareketinin'' defansı da şaşırttığını sosyal ağlarda birkaç defa dile getirmiştim. Muslera halen bundan vazgeçmedi. Benim haddim olmaz belki ama Taffarel, Schumacher, Zoff, Schmeichel, Kahn, Zubizaretta, Dasayev, Higuita devrini yaşamış ve tıpkı Chilavert gibi penaltı ve frikikleri de kullanan eski bir kaleci olarak kendi geliştirdiğim tekniklerle tavsiyede bulunmak istiyorum. Kulüplerin ve futbolcuların Altın Karma listemi takip ettiğini biliyorum. Bu tavsiyemin tüm kalecilere faydası olacağını düşünüyorum. 

YAN TOPA ÇIKMAYAN KALECİNİN KORNERDEKİ POZİSYONU 

Sevgili Muslera; ''Senin sebebin farklı olabilir ama benim boyum 1.76 olduğu için (kalecilik yaptığım yıllarda) kornerlerde hiç çıkmazdım. Fakat çizgide de beklemezdim. Yukarıdaki temsili fotoğrafta da gördüğün gibi, çizgiden birkaç adım önde, ayak uçlarımda ve ellerimi havaya kaldırarak beklerdim. Böylece, rakip forvetler benim çıkıp çıkmayacağımı ya da aralarına girip girmeyeceğimi bilemeyecekleri için, benden uzak dururlardı. Bilindiği üzere, kalecinin ellerini kullanma avantajı, rakipler için her zaman caydırıcı olur. Bu avantajı, kaleden çıkar gibi yapıp geri çekilirsen kaybedersin, daha da önemlisi pozisyonunu da kaybedersin ve ters ayakta kalabilirsin. 

Yukarıdaki fotoğrafta olduğu gibi duran kaleci, orta yapıldığında top kaleye yakın geçiyorsa tutabilir veya yumrukla uzaklaştırabilir. Fakat, korner kullanıldığı anda topa ulaşamayacağını düşünüyorsa, kendi bulunduğu noktada (çeyrek daire çizer) bir adım topa doğru vücudunu döndürerek kale çizgisinin hemen önünde şutu karşılar. Kaleci için güvenli korner pozisyonu budur. Mutlaka idmanlarda denemenizi tavsiye ederim. Artık, bizim kalecilik yaşımız geçti, anca halı sahalarda boy gösteriyoruz ama halen kornerlerde aynı şeyi yapmaya devam ediyorum. Çok faydasını gördüm bugüne kadar. 

KALECİ NASIL PENALTI KURTARIR 

Eski bir kaleci olarak halen en iyi yaptığım şey, penaltı kurtarmak. Bunu nasıl yaptığımı da, gençlere örnek olsun diye kısaca anlatayım. Alphonse Areola'nın en beğendiğim kaleci olduğunu belirterek başlayalım. Penaltıyı kurtarmanın püf noktası, vuruşu yapacak olan futbolcuyu iyi gözlemlemek, hangi ayağını kullandığını anlamak ve hatta futbolcunun teknik özelliklerini bilmekten geçer. Penaltıları kurtarmak, imkansıza yakın görüldüğü için kaleciler açısından bir avantajdır. Penaltıdan gol yiyen kaleciye kimse kızmaz. Bunun size bir özgüven vermesi lazım. ''Nasıl olsa yerim'' derseniz, o kalede hiç durmayın zaten. Kurtarırsanız kahraman olursunuz. 

Gözünüzü karartın ve rakibe umursamaz görünmek yerine ''kesin kurtarıcam'' bakışı atın. (Gözü korksun biraz) Top penaltı noktasına koyulduğu anda, rakip futbolcunun topa duruş açısına göre, hangi ayağını kullandığını anlarsınız. Eğer çok çok özel bir yıldız futbolcu değilse, büyük ihtimalle ''hangi ayağını kullanıyorsa o tarafa topu atar.'' Birinci kriter budur. Penaltıcı solaksa büyük ihtimalle sola, sağlaksa büyük ihtimalle sağa vurur. (Maçlarda bundan sonra iyi gözlemleyin, tercih edilen köşenin genellikle böyle olduğunu göreceksiniz.) Futbolcu ayak içi vuracaksa topa sakince gelir ve vücudu biraz eğimli olur. Böylece falsolu vurur. Vücudu eğimsiz ve topa yavaş gelirse düz köşeye vurur. Sert vuracaksa vücudunu hazırlamak için daha gergin durur. (Beden dilinden anlamak gerekir.) Sert vuruşlarda ayak üstünü kullandıkları için teknik bir vuruş beklenmez. 

Kalecinin yapacağı tek şey, rakip topa vurmak üzereyken zamanlamayı yaparak tereddütsüz tahmin ettiği köşeye atlamaktır. Hiçbir şekilde köşeyi tahmin edemediyseniz, o halde sadece futbolcunun topa vurduğu ayağı hangisiyse oraya atlayın. (Kaleci plonjon yaparken ayaklarını da kullanmalı.) ''Kesin kurtarırsın'' diye bir şey söyleyemesek de yarı yarıya kurtarma ihtimali olur. Binde bir olmasındansa eşit şans olur. (Bununla ilgili bir grafik hazırlayıp paylaşırım, daha iyi anlaşılır.) Eğer penaltıcı akıllı, teknik kapasitesi çok yüksek bir futbolcuysa, çoğunlukla bu yazdıklarımın tam tersine tercihini yapar. Yıldızlar, sıradan vuruşlar yapmayı sevmezler. Golü yeme ihtimaliniz yine de yarı yarıyadır. 

Profesyonel liglerde, rakip takımın analizini yapmak lazım. Frikik ve penaltıcısının geçmiş maçlardaki atışlarını, tercihlerini izleyip ona göre dersini çalışmış olarak maça çıkmak çok çok önemli. Hepsinden önemlisi de, kurtarmaya başladıkça, daha fazlası başarılıyor olmasıdır. Kalecilerin voleybol, plaj futbolu ve atletizm yüksek atlama antrenmanı yapması çok faydalı olur. Kilo kontrolü çok önemli. Ne kadar ekmek, o kadar hata demektir! Son tavsiyem de penaltıcılara; ''Topu merkeze vurmanın en garanti penaltı'' olduğunu her kim söylüyorsa, yanılıyor. Asla merkeze vurmayın. Gol olma ihtimali çok düşük ona göre! (fortuna Zafer)