TÜRK FUTBOLUNDA ASIL SORUN NEDİR - Kanal WTVᴴᴰ www.KanalW.com | Worldwide Football TV™
Haber
Loading...

WTVᴴᴰ CANLI YAYIN

FULL MAÇ

FİKSTÜR

RÖPORTAJ

KULÜPLER

ÖNE ÇIKAN YAYIN

KANAL WTVᴴᴰ CANLI YAYIN

Kanal WTVᴴᴰ Uluslararası Spor Kanalı | Worldwide Football TV HD Kanalı (2014™) İSTANBUL - TÜRKİYE |

TÜRK FUTBOLUNDA ASIL SORUN NEDİR

TÜRK FUTBOLUNDA ASIL SORUN NEDİR
Türkiye'de scouting ekipleri, ''Transfer edilmesi planlanan futbolcuların bilgilerini, istatistiklerini aylarca toplayıp, scouting havuzuna atarak rapor etmekten başka iş yapmıyorlar. Kayıtlı yüzlerce futbolcu var ellerinde.'' Yani, keşfettikleri bir şey yok aslında. Sadece matematik hesabı yapıyorlar. Onlara scout değil ''transfer komitesi, analizci ya da istatistikçi'' denmesi daha uygun olur. Türkiye'de kulüplerin scouting ekipleri o kadar uzun araştırmalar yapıyor ki, yetenekli futbolcuları benden 10 yıl sonra keşfediyorlar. İşte bu yüzden yabancı kulüplerin 10 günde bitirdiği işi bizimkiler 10 yılda tamamlıyor ve futbolcu 30 yaşında transfer oluyor. 


Asıl maharet, futbolcunun genç denebilecek bir yaşta keşfedilip takıma ucuz maliyetle kazandırılarak yüksek ücretle başka takımlara satılmasıdır. Türkiye'de ise ucuz fiyatlı bir futbolcuya peşinen ''Ücreti düşükse, kötü futbolcudur'' damgası vuruluyor. Bu şartlar altında kulüplerimize yetenekli bir futbolcuyu anlatmak oldukça zor. Sırf ''Scouting Başarısı'' diyebilmek için ''Kulübüm başkasının keşfettiğini değil, benim keşfettiğimi alsın'' mantığıyla hareket edildiği için yetenekli futbolculara kapılar kapanmaya devam ediyor. Yani bizlerin futbolcu önerileri dikkate alınmıyor. Önerdiğimiz futbolcunun bilgileri teknik adamlara iletilmiyor bile. İletilen teknik adamın futbolcu izleyecek vakti yok. 

Bu konuda tartıştığım Süper Lig'ten 1-2 scouting şefi oldu. Her ikisini de şahsi olarak tanımıyorum, makamlarına istinaden aradım. Bir tanesi gönderdiğim bilgileri, ne kendi incelemiş, ne video izlemiş, ne de teknik direktöre iletmemiş. Ben de haber bekliyordum. Diğeri de iletişimlerime cevap bile vermiyor. Kulüp bana, ''Bu işle x kişi ilgileniyor, onu arayın'' diye irtibatı veriyor ama adam telefonu açmıyor, mesaja cevap vermiyor. Peki bu insanların görevi nedir? Futbolcu önerisi almayacaksan ne iş yapıyorsun orada. Görevini yerine getirmeyeceksen ne işin  var o koltuklarda! Messi arayıp, ''Bedava geliyorum'' diyecek olsa kulübün haberi olmaz. İletişim sıfır. 


Kulüplerimiz akşam üstü mesailerini bitirip dükkanı kapatıp gittiği için, telefonla binada birine ulaşmak da mümkün değil. Aradığınızda güvenlik görevlileri çıkıyor telefona :) Yabancı ülkelerle saat farkı var. Arayan adam bir tane yetkili bulamaz çünkü mesai saatleri uymuyor. Yetkiliye ulaşsanız bir de, ''Başkan transferlere bizi karıştırmıyor'' diyenler tayfası var. ''Tamam, o zaman başkanla nasıl görüşebilirim?'' diyorsun, scouting şefi diyor ki, ''Olmaz telefonu bağlayamam, numarasını veremem.'' Peki kardeşim ben futbolcumu kime nasıl önereceğim? Bu başkan bulutla mı haberleşerek transfer yapıyor, yoksa kendi ahbaplarından mı futbolcu alıyor! (Siz konuyu anladınız yani.) İnanılmaz bir iletişim sorunu ve görev yetki sorumluluk karmaşası var Türk kulüplerinde. 



Bütün bunlarla birlikte, yurt dışında ''Türk kulüpleri paranı ödemez'' imajı olduğu için işler daha da zorlaşıyor. Özellikle de gurbetçi futbolcu kardeşlerimiz Türkiye'ye getirilip imza attırılıyor ve sonra sahipsiz bırakılıp geri dönmek zorunda kalıyorlar. Yetiştirme payı alabilmek için alt yaş gruplarına gurbetçileri getirip imza attıran ve bir dakika bile forma vermeden geri dönmek zorunda bırakılan çok futbolcu var. Bu kötü örneklerden dolayı mağdurlar arttıkça, gurbetçileri de kaybetmeye başlıyoruz ve Türkiye'deki tüm kulüpleri aynı zannediyorlar. Türkiye'de ''2. ya da 3. Lig'de oynayacağıma, yurt dışında 5. Ligde oynarım daha iyi'' diyorlar. Bu yönetim sistemi değişmeden doğruyu bulamayız.  

Kulüpler de scouting ekiplerini yeniden gözden geçirmeli ki bir şeyler yoluna girsin. Kulüplerimize satılmış olan (isim vermeyeyim) scouting yazılımlarının bir çok futbolcunun bilgilerini yanlış ve eksik eklemiş olması büyük bir sorun haline geldi. Bizler, futbolcularımızın bilgilerinin bu yazılımlarda güncellenmesi için talepte bulununca ''Ücretli üye olun, futbolcuyu güncelleyelim'' cevabıyla karşılaştığımız için sağlıklı bir sonuç elde edemiyoruz. Ne yazık ki kulüp çalışanları da bu yazılımlar hakkında o kadar bilgisiz ki, oradaki verilerin ''UEFA'nın resmi kayıtları olduğunu zannederek'' yanlış bilgiler üzerinden futbolcuları değerlendiriyorlar. 


Kulüp yöneticilerinin araçlara değil de amaca odaklanması lazım. Burada amaç, iyi bir futbolcu transfer etmekse, yazılımlara, menajere veya diğer unsurlara değil, size sunulan bilgilere odaklanmanız lazım. Mesela bizzat benim bire bir tesislerinde görüştüğüm bazı kulüplerin scouting şeflerine video izletmek istediğimde; ''Biz o videoyu izleyemeyiz. Bu yazılımdan başka bir değerlendirme yapmıyoruz'' cevabı aldığım oluyor. Yani, o kadar ciddi ve kesin sonuç veren bir yazılım zannediliyor ki, elimizdeki resmi belge, dosya ve videolara bakılmıyor. En yakın örnek olarak, futbolcularımdan birinin resmi istatistiği 217 maç, 79 asist, 64 gol olmasına rağmen, bu yazılıma girip baktığınız zaman 1 maç, 0 asist, 1 gol atmış olarak 2016'dan beri futbol oynamıyormuş gibi görünüyor. Hatta, ''temsilcisi yok'' olarak kaydedildiği için bizi yalancı durumuna düşürüyorlar. 

Halbuki bir futbolcuyu en iyi tanıyan kişi menajeri temsilcisidir. Piyasadaki duruşuna güvendiğiniz bir menajer size futbolcusunun en doğru bilgilerini verir. Her menajerin pazarlama şişirmelerine de güvenmemek lazım ve ispat istenmeli. Kulüp yönetimi yazılımlardan başkasına güvenmiyorlarsa, bu şartlarda istediğin kadar resmi belge göster, o futbolcuyu kulübe anlatmak mümkün değil! Bu yüzden yabancı kulüplere futbolcu teklif etmek çok daha kolay bir süreç oluyor bizler için. 

Tecrübelerime istinaden, Türkiye'de ''Altyapı sorunu'' olarak gündeme gelen de aslında menajerlik ve scouting sisteminin yanlışlarının bir yansıması. ''Kesinlikle Türk futbolunda altyapı sorunu yok.'' Altyapı için tesisleşmenin daha da genişlemesi gerekli olsa da futbolcu standartlarımızın kötü olmadığını düşünüyorum. Asıl sorun, altyapıda başarılı olan futbolcuların profesyonele geçiş sürecinde yaşanıyor. Eski kafalı teknik adamlarla vedalaşıp, yenilikçi yeni nesil hocalar altyapılarda görev almalı. Altyapı hocalarına düzgün maaş verirseniz, bahis mevzuları, futbolcudan komisyon, transferden komisyon vb. konuların önüne geçebilirseniz her şey düzelir. Kolay mı? Evet çok kolay. 


Türkiye'de yabancı sınırı hiç bir lig kategorisinde kesinlikle olmamalı. Hatta yabancı futbolcuları da kulüplerimiz yetiştirip yurt dışına satarak gelir elde edebilmeli. Bu çok önemli bir para kaynağı. İlk 4 sıraya mücadele eden takımlarımız ünlü yıldızları transfer ederek diğer takımlarla arasındaki farkı açtıkça, alttaki takımların yöneticileri güç dengesi kurmak için ''yabancı kısıtlamasını'' destekliyor. Bu o kadar yanlış bir düşünce ki ırkçılıkla eş değer. Avrupa'da 4-5. Liglerde bile yabancı futbolcular oynayabilirken, bizde Süper Lig için kısıtlamadan bahsetmek futbolumuza en büyük kötülüktür. Global dünyada artık hiç bir sektörde yerli-yabancı kısıtlamasının konuşulması mümkün değil. Ticarette bir çok yabancı marka Türkiye'de üretim yaparak ''Yerli üretim'' logosuyla iş yapıyorken ''Yabancı kısıtlaması'' getirip hepsinin kapı dışarı edilmesinin konuşulmasının ekonomi açısından mümkün olmadığı gibi, futbolumuzda da kısıtlanması konuşulamaz. 

Yabancı sınırı kesinlikle olmamalı. Kanuna kurala uygun biçimde TFF, Süper Lig'te kulübede en az 1 tane 20 yaş altı futbolcu bulundurma ve sezonda en az 4 maç oynama mecburiyeti getirirse bakın nasıl yıldızlar çıkıyor piyasaya! Fakat hangi maçta oynatacağına teknik direktör karar vermeli. Yani ''ilk 11 oynama mecburiyeti'' çok yanlış bir kural. Bu durumda hak etmese bile yerli adama sürekli forma vermek zorunda. Sırf yerli olduğu için bir avantaj verilmesi adaletsiz bir uygulama olur. Yabancı futbolcuların gelmesiyle yerliler şans bulamaz zannedilse de ben tam tersini düşünüyorum. ''Bu adam amatörde bile oynayamaz'' dediğiniz bir sürü yerli futbolcu yabancı kısıtlaması sebebiyle türedi. Halbuki yabancı serbest olsa ''sadece iyi olan yerlilerin formayı kapma şansı'' ortaya çıkacağı için yerliler daha fazla çalışıp kazanmak için mücadele edecektir. 


Dünya futbolunda herkesin parmakla gösterdiği ülkelerin alt liglerine baktığınız zaman ''yabancı sınırı yok.'' Yani, adamlar yerliyi de yabancıyı da kendileri yetiştirip satıyor. Türkiye'de ise Süper Lig için bile yabancı sınırı konuşuluyor. Halbuki alt liglerimizde bile yabancı sınırı olmamalı ki kulüplerimiz yurtdışına futbolcu satıp bir kazanç elde edebilmeli. İyi olan formayı kapmalı. On Binlerce vasat yerli profesyonel lisanslı futbolcun olacağına, yüz tane mükemmel yerli oyuncun olur ve Milli Takım'ın da kulüplerin de ihya olur. 
(fortuna Zafer / Altın Karma Futbolcu Temsilciliği) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düzgün dil ve hakaret içermeden yazılan yorumlarınız, editör onayından sonra yayınlanmaktadır. www.KanalW.com